Lipofilling Nedir?

Vücudumuzun bir bölgesinden alınan yağ dokularının ihtiyaç hissedilen başka bir alana nakledilmesi işlemi olarak tanımlanabilir. Çok uzun süredir plastik cerrahi alanında kozmetik amaçla kullanılmaktadır. Kozmetik amaç dışında yara izlerinin giderilmesinde, çeşitli yapışıklıkların açılmasında ve çukurlaşmış yaralanma ya da cerrahi skarların iyileştirilmesinde yeri olan bir yöntemdir. Genellikle lokalize alanlarda 1 saat gibi kısa sürelerde, daha geniş alanlarda ise biraz daha uzun sürelerde deformasyonları gidermek, ya da azaltmak bu yöntemle mümkündür.

Lipofillingin Uygulama Alanları Nelerdir?

Kozmetik amaçlı olarak özellikle yüz bölgesinde, burun, çene, ve elmacık kemiklerinin olduğu bölgelerin hacim olarak takviye edilmesi ya da bu alanlardaki şekil kusurlarının düzeltilmesi için tercih edilir. Yine dudak ve alt göz kapaklarında da kullanılmaktadır. Meme dolgunlaştırma ya da büyütmek için, ayrıca çeşitli şekilsel bacak bozukluklarının düzeltilmesi için de yağ doku nakli kullanılmaktadır. Kozmetik dışı kullanım alanları ise başlıca yara izlerinin ve kötü iyileşmelerin tedavisi ile bazı dirençli yaraların iyileşmesinin tetiklenmesi amaçlarıyla kullanımı söz konusudur.

lipofilling uygulama alanları

Lipofillingin Avantajları Nelerdir?

Yağ dokusu kendi dokumuz olduğu için diğer sentetik, hayvan/bitki kaynaklı veya laboratuarda sentezlenen molekül içeren ürünlere göre avantajları vardır. Diğer örneklendirilen ürünleri vücudumuz kabul etmeyebilir. Bazı alerjik reaksiyonlarla karşılaşılabilir. Yağ dokusunun dezavantajı ise çoğu kez genel anestezi ve ameliyathane şartları gerektirmesidir. Yağ dokusu nadiren tamamen erir. Yaygın tecrübeye göre yüzde 30-40’ının uygulandığı alanda tutunduğu ve artık o bölgenin dokusu olacağı bilinmektedir. Hatta son zamanlarda bu oranın nasıl artırılacağı konusunda da yeni bilgiler literatüre eklenmektedir. Diğer bir dezavantajı ise her zaman yeteri kadar nakledecek yağ dokusu bulmak mümkün olmayabilir.

Lipofilling Tedavisi;

Fazlalık olan bir yerden yağ dokusu almak ve ihtiyaç olan alana transfer etmek için genel ya da bölgesel anestezi gereklidir. Bu ise en az 5-6 saat bazen de bir gece hastanede kalmayı gerektirebilir. Elbette takdir edilecektir ki belli bir yağ dokusuna sahip olmayı da gerektirir. İşlemden sonra nakil yapılan bölgenin mümkün mertebe hareketsiz kalması, 24-48 saat kadar soğuk uygulama yapılması ile yağ dokusunun kalıcılığı tutunma oranının maksimum düzeyde olması için alınan en yaygın tedbirlerdir. Yağ transferi ile kaşların kaldırılması, çenenin büyütülmesi şekillendirilmesi, yanakların ve elmacık kemiklerinin hacim ve yüksekliklerinin artırılması, memelerin büyütülmesi dikleştirilmesi ve bacaklardaki bir takım şekilsel bozuklukların tedavisi mümkün olabilmektedir. Yağ dokusunun zengin bir kök hücre deposu olduğu da düşünülürse verildiği alanda deri kalitesini artıracağı, belirgin şekilde parlaklık, gençleşme sağlayacağı hacim artışı nedeni ile derinin gerginliğini ve elastikiyetini dolaylı olarak ta artıracağı aşikardır.